6 Şubat 2016 Cumartesi

yakarış

            İçimde bir feryat var.Gülen yüzüme yapışan bir yakarış.Bir isyan.Ağaçta bir yaprak bedenim.Sanki rüzgar değse kopacak,güneş değse açacak bir tomurcuk.İçim içime sığmıyor,beynim kafama,kalbim göğsüme.Patlayacak bir el bombası yüreğim.
            Gündüzleri pervasızca sızana kadar yorduğum bedenimi, uykuya teslim ettiğim rüyalarım. Uyanınca kendime göre açıkladığım iyimser yorumlarım.Ahhh benim deli gençliğim.Gün gün kaybettiğim diriliğim.Bakmaya doyamadığım pamuk ellerim, küt kesilmiş tırnaklarım.Cesaretle sunduğum gerdanım.Ahhh benim hiç bitmez sandığım güzelliğim.Heycanlarım.Enerjim.Bitmek tükenmek bilmeyen isteklerim.Seven,sevilen sümbül kokan sevdam.Yarım kalan sevinçlerim,tamı tamına yaşadığım acılar.Ayrılıklarım,kavuşmalarım,hasretlerim.Ahhh benim duygularım.Yangınlarım.
              Babammm.Babacığım.Seninle gönderdiğim sırlarım.Unutulan yarınlarım.Yarınlardan korkularım.Bana ne olacak hiç bilmiyorum.Kimse bilmez değil mi.
              Çocuklarım mutsuz olmasın babam.Elimden bu kadarı geliyor.Çok şükür bakabiliyorum onlara.Yedirmek,içirmek,giydirmekse marifet, hepsini yapıyorum.Çocuklarımı çok seviyorum ve bunu her an onlara hissettiriyorum.Benim kızlarım onları ne kadar çok sevdiğimi bilir babam.Lakin onlara güzel yarınlar bırakamamak kötü çok kötü.Tek başıma bu kadarım.Sen olsaydın her şey farklı olurdu.Benim ve kızlarımın yarınları senin sıcacık kalbinde son bulurdu.İşte hayatın her sayfasına dik bakabiliyorum da konu sana gelince diklik falan bitiyor.Avazım çıktığınca bağırmak istiyorum bu gece.Dayanmak çok zor, çok özledim canımın dibi babam.Kokuna hasret bitecek ömrümün her günü yıkıla yıkıla, oralardan duyarsan gönül koyma bu yakarışa.
            

cennetin gözleri açık

              Az önce eve geldim baba.Soğuk.Çok soğuk.Dondurucu.Evim denize oldukça yakın olduğundan rüzgar fena savuruyor.Sevdiğim adamın aldığı paltom,ablamın ördüğü berem,atkım,salı pazarından aldığım kavuniçi eldivenlerim.İçimde genç kızken"nasıl giyiyorlar" diye hayrete düştüğüm yün fanilam.Gittiğim mesafe belediye otobüsüyle yarım saat,duraktan evime yürüdüğüm yol altı dakika.Kemiklerim bile donmuş.Son bir işim vardı.Bir banka ATM sine uğradım.Camekanın içine soğuktan kıpırdamaya hali olmayan bir sokak köpeği yerleşmiş.Altına hayvan sever  birisi" Allah razı olsun" polar bir battaniye koymuş.Ben sadece başını okşayabildim.Yok merak etme ona Lokumun mamasından götüreceğim, aklımda.
             Daha sonra Martı Ekmekten ekmeğimi aldım.Hare Şarküteriden sütümü.Yeni sağılmış taze süt.Sen içine ekmek doğrayıp yemeyi çok severdin.Ben de yarısını yoğurt mayalıyorum,kalanını da sıcak sıcak kızlara içiriyorum.Köşede üçbeş çocuk.Yaşları onbir oniki.İnanır mısın babam üzerinde kendine iki beden büyük incecik bir ceket.Diğerinde o da yok.Birbirlerine yapışmış sebze kasalarının üzerinde oturuyorlar.Ayaklarında bot mot hak getire.Hani söylerken ağzımızdan kolayca çıkıveren iki kelime,Sokak çocukları.Pazar alışverişi yapanların torbalarını ,üç beş kuruşa taşıyorlar.İşi biten geliyor kasanın üzerine tünüyor.
              Burnuma gelen gözleme kokusuyla karnımın fena acıktığını hissettim.Tahta sedirlerden birine,siparişimi verip oturdum.Anne,teyze ve oğul beraber küçük bir düzen kurmuşlar.Sağı, solu, üstü,her yeri açık,küçücük bir alanda verilen büyük ekmek kavgası.Gözlemeyi yapan kadını izlerken benim ellerim utançtan üşüdü.Birer tane çocuklara ve ATM deki köpekçiğe de yaptırdım ve oradan ayrıldım.
               Bugün gördüklerim,televizyonda haberlerde hemen hemen her gün dinlediğim,büyük şehirlerde her sokakta rast geldiklerim var ya baba, onlar hayatın şehitleri.Onlar birer kahraman.Ama ben biliyorum.Bir gün
Yaradan  onları cennetin en güzel yerine alacak.O zaman, o kahramanlar bizi seyredecekler.Belki dört dörtlük görüntümüzün içindeki acizliğimize belki de kalın paltolarımızın içindeki çaresizliğimize dua edecekler.Cennetin gözleri açık babam...